Başkan Yavaş: Ankara'nın adını her platforumda duymak istiyoruz
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Kent Konseyi’nde (AKK), SineFilozofi Dergisi’nin katkılarıyla bu yıl 8’incisi düzenlenen “Uluslararası Sinema ve Felsefe Sempozyumu”nun açılış programına katıldı.
ANKARA - BHA
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ABB Başkanı Yavaş, “Ankara'nın adını her platformda duyurmak istiyoruz. Uluslararası bütün yarışmaların da Ankara'da yapılması ve adının daha fazla duyulması yönünde çalışmalarımız var” dedi.
Sinema ve felsefe arasındaki yaratıcı etkileşimi merkezine alan sempozyum, 5-6 Aralık 2025 tarihlerinde Ankara Kent Konseyi Binası’nda Başkentlilerle buluşacak.
Ankara Kent Konseyi Kültür ve Sanat Meclisi ve SineFilozofi Dergisi öncülüğünde sinema ile felsefenin kesiştiği özgün tartışmaların yer aldığı “8. Uluslararası Sinema ve Felsefe Sempozyumu”, Ankara Kent Konseyi Binası’nda açılış programıyla başladı.
Bu yıl, “Bilgi, estetik, beden ve kimlik” temasıyla iki gün boyunca yerli, yabancı akademisyenleri, yönetmenleri ve sanatseverleri bir araya getirecek olan sempozyumun açılış programına; ABB Başkanı Mansur Yavaş, AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, AKK Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Basa, AKK YİK Başkanı Şevket Bülend Yahnici, AKK Yürütme ve İcra Kurulu üyelerinden Ömer Şan ve Murat Akyüz, AKK Kültür ve Sanat Meclisi Başkanı Alper Kaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanı Nihat Değirmenci başta olmak üzere; AKK Yürütme Kurulu üyeleri, AKK Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri, AKK Kültür ve Sanat Meclisi üyeleri ve çok sayıda sanatsever katıldı.
Uluslararası Felsefi Filimler Festivali'ne Mansur Yavaş'tan destek
Sempozyumun açılışında konuşan ABB Başkanı Mansur Yavaş, Sinema ve Felsefe Derneği Başkanı ve SineFilozofi Dergisi Yayıncısı Prof. Dr. Serdar Öztürk’ün, “Uluslararası Felsefi Filmler Festivali’nin 3’üncüsünü yarışmalı yapmak istiyoruz ve bu nedenle de sponsorlara ihtiyacımız var” çağrısına destek vererek konuşmasına başladı ve şunları söyledi:
“Uluslararası Felsefi Filmler Festivali, dünya çapında bir yarışma olursa biz bu yarışmayı desteklemek isteriz çünkü, Ankara'nın adını her platformda duyurmak istiyoruz.”
"Uluslararası bütün çalışmaların Ankara'da yapılması yönünde çalışmalarımız var"
Ev sahipleri arasında Türkiye’nin de yer aldığı 2026 CEV Kadınlar Avrupa Voleybol Şampiyonası'na da değinen Yavaş uluslararası organizasyonların kentin marka değerini görünür kıldığını ifade ederek, “Dün öğrendim, güzel bir haberi de duyurmak istiyorum. Dünya Voleybol Şampiyonası, Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nı Ankara'ya aldı. Çünkü rekabet açısından değil, büyük organizasyonların birçoğu bilinirliği daha fazla olduğu için hep İstanbul'da yapılıyor. Bu nedenle bizim, uluslararası bütün yarışmaların da Ankara'da yapılması, adının daha fazla duyulması yönünde çalışmalarımız var. Ancak böyle olursa, Türkiye'nin başkentinin Ankara olduğunu herkese daha fazla duyurup, dünya başkentleri ile yarışır hale getirebiliriz. Hepinize başarılar diliyor, saygılar sunuyorum” dedi.
"Ankara, yalnızca siyasetin kenti değil, Hikayelerin, yeni düşüncelerin doğduğu bir kültür şehridir"
AKK Kültür ve Sanat Meclisi Başkanı Alper Kaya ise sempozyuma ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Sadece bir sempozyuma değil, düşüncenin perdeye, perdenin insan zihnine yansıdığı bir buluşmaya şahitlik ediyoruz. Sinema ve felsefe, ‘birinin dili görüntüler, diğerinin dili kavramlar’dır. Ancak ikisi de aynı sorunun peşindedir; insanı, hayatı ve varoluşu anlamak. Sinema, zamanla kışına ruh katan bir sanat; felsefe ise sorularımızı diri tutan bir arayıştır. Biri ışıkla yazar, diğeri düşünceyle. Ama ikisi de hakikate başka türlü bakmayı öğretir bize. Belki de bu yüzden sinema salonu karanlık gibi görünen ama aslında düşüncenin aydınlattığı bir mekandır. Bugün bu sempozyumu Ankara'da yapıyor olmamız bizim için ayrıca bir anlamdır. Çünkü Ankara, yalnızca siyasetin ve bürokrasinin kenti değil, hikayelerin, imgelerin, yeni düşüncelerin doğduğu bir kültür şehridir.”
"Sanat, Felsefe ve Bilim toplumun ayrılmaz bir parçasıdır"
Sinema ve Felsefe Derneği Başkanı ve SineFilozofi Dergisi Yayıncısı Prof. Dr. Serdar Öztürk, sempozyumun düzenlenme amacına ve bu kapsamda yürütülen çalışmalara değinerek, “4. ve 5. sempozyumumuzu Ankara Kent Konseyi’nde yaptık. Şu anda 8. sempozyumu da yine burada yapmaktayız. Dünyada aslında son derece önemli şeyler yaşanmakta; çevresel bir felaketle karşı karşıyayız, kar ve yağmur artık yağmıyor, hayvan türlerinin nesli tükenmekte, aynı zamanda toprağımız, havamız, suyumuz kirlendi, savaşlar, kıtlık, sefalet, acı dünyanın her tarafında gözümüzün önünde. Peki, bilim, sanat, felsefe bunun neresinde? Bilim, sanat ve felsefe bunlardan kendisini ayırt edemez. Bilim, sanat, felsefe özellikle de sinema, bizzat bu alanın içerisindedir. Bizim yapmaya çalıştığımız kaliteli filmler, iyi filmler seçebilme ve bu filmler sayesinde içinde yaşadığımız ilişkileri, hayatı, kendimizi anlama ve aynı zamanda dışarıyla empati kurma. Bunun için farklı bir sinema eleştirisi geliştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla filmler sadece eğlence ve basit eğlence düzeyinde algılanabilecek bir sanat mecrası olarak değerlendirilemez. Filmler, aynı zamanda yaşama ve dünyaya inanmamızda son derece önemli görevler üstlenebilir. Bu nedenle biz bu topluluğu kurduk. Ben kapanış cümlesini şöyle bitirmek istiyorum, iyi ki varsınız” diye konuştu.
"Hakikate ulaşmaya çalışan binlerce yol içerisine kendini ifade etme biçimi sinema dilidir"
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanı Nihat Değirmenci ise Bakanlık olarak sempozyuma verdikleri destekten dolayı onur duyduklarını belirterek, “Sinemanın en önemli özelliği, hiç kuşkusuz hal dili ile hakikati anlatmaya ve insan hayatına dokunmaya çalışmasıdır. Hakikate ulaşmaya çalışan binlerce yol içerisine kendini ifade etme biçimlerden bir tanesi de sinemanın dilidir. Bu vesileyle ben de Sinema Genel Müdürü olarak bu sinema ve felsefe dergisine aynı zamanda da bu etkinliğe her zaman onurla destek verdiğimizi belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Sinema ve felsefeyi iki gün boyunca aynı sahnede buluşturacak olan sempozyumda, yerli ve yabancı akademisyenler, yönetmenler ve sanatseverler bir araya gelerek sinema ile düşünce dünyasının kesişim noktalarını söyleşiler, sunumlar ve özel gösterimler eşliğinde ele alacak.
Sempozyum, 6 Aralık Cumartesi akşamı saat 20.00’da kapanış oturumuyla sona erecek.


