Başak Cengiz'i Samuray kılıcıyla katleden Can Göktuğ Boz'un avukat olan annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu'ndan yazılı açıklama
GÜNDEM, 17 Kasım 2021 10:59İstanbul Ataşehir’de samuray kılıcıyla Başak Cengiz'i katleden Can Göktuğ Boz'un avukat olan annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu yazılı açıklama yaptı. Yomralıoğlu, “Avukatlığından istifa ediyorum. Yaşanan olayın savunulacak bir tarafı yok” dedi.

Ayse Necla Yomralıoğlu'nun tam açıklaması şu şekilde;
"Günlerdir basında yer alan ve kamuoyunun vicdanını derinden sarsan, bu elim olayın tarafı olmak, evladımın böyle vahim bir olaya sebebiyet vermiş olması sebebiyle çok büyük bir utanç duyuyorum. Gencecik bir kız çocuğunun hayatını böylesine vahim bir olay neticesinde kaybetmiş olması beni kahrediyor. Ömrüm boyunca Başak Cengiz ve ailesinin acısını vicdanımda taşıyacağım. Hayatını kaybeden yavrumuz ve ailesi için hiç dinmeyecek bir acı içindeyim. Ne bedenen ne de psikolojik olarak ayakta duracak gücü kendimde bulamıyorum" ifadelerini kullandı. Oğlu Boz'un bebekliğinden yetişkinliğine kadar hep yanında olduğunu belirten Yomralıoğlu, oğlunun ergenlik sonrasında ciddi bir psikolojik sorunları olduğunu ve tedavisi için elinden geleni yaptığını iddia ederek, "Uyuşturucu madde bağımlılığı nedeniyle yalnızca kendine zarar veriyordu. Bu bağımlılıktan da gördüğü tedavi neticesinde kurtuldu. Göktuğ'un babası Ali Boz ile boşanma kararı almamız akabinde sağlıklı düşünememesi nedeniyle Göktuğ benimle olan tüm irtibatını ve diyaloğunu kesti hatta beni görmek ona iyi gelmemeye başladı" dedi.
"Göktuğ benimle yaşamayı da beni görmeyi de reddetti. Ben 3 yıldır evladıma hasret yaşıyorum. Ne sesini duymama ne de onu görmeme müsaade etmedi. Defalarca kez ikamet ettiği sitenin önüne gittim ve site güvenliğinden geçemediğim için sitenin önünde bekleyerek onu görmeye çalıştım. Göktuğ'un babası Ali Boz ile Göktuğ'un durumu ve hayatı ile ilgili bilgi almak amacıyla her gün görüşüyordum. Psikolojik durumu, sağlığı, beslenmesi, sporu tümüyle ne durumda olduğu hakkında her gün ama her gün irtibat halindeydik. Göktuğ'u içinde kaldığı yalnızlık durumunda çıkartabilmek adına defalarca kez onunla aynı evi paylaşmak istediğimi en azından onu görmeme izin vermesini, ona erişemediğim için babası Ali Boz aracılığıyla talep ettim"
"Kendimi, evladıma kalan ömrüm boyunca bir kere daha sarılamasam da yüzünü bir kere daha göremesem de olur yeter ki o iyi olsun şeklinde telkin ettim" denilen açıklamada Yomralıoğlu, oğluyla en son Eylül ayında görüşebildiklerini ve söz konusu görüşmenin ardından oğlunun hem bedenen hem de ruhen kötü durumda olduğunu gözlemlediğini belirtti. Bu gözlemin ardından babasının oğluyla daha fazla vakit geçirmesini ve onunla uyumasını rica ettiğini öne sürülen açıklama şöyle devam etti: "Ancak tüm bu durum içerisinde Göktuğ'un birine zarar verme ihtimali bir kez dahi aklıma gelmedi. Zira çocukluğundan bugüne canlı cansız hiçbir varlığa zarar veren bir tavrı olmadı tam tersine olabildiğine ürkek bir çocuktu. Ben yalnızca kendini yapayalnız hissetmesinden ve kendine ruhen ve bedenen zarar vermesi durumundan korktum. Benimle yaşamasını sağlamak ve tedavi sürecini devam ettirebilmek için sürekli doktorlar, tedavi yöntemleri ve çıkış yolları aradım ve hiç pes etmedim. Göktuğ'un evinde yer alan yazıları, notları, yaşadığı evin durumunu basında yer alan haberlerden gördüm. Ben çocuğumun evine adım atıp bu durumu görebilseydim bu halde yaşamasına müsaade etmezdim, gerekirse kolluk kuvvetleriyle de olsa tedavi görmesini sağlardım"
"Olayın vahimliği ve yaşadığım duygu durumunun karışıklığı nedeniyle Göktuğ'un tutuklanmasına karar verilen Sulh Ceza Hâkimliği sorgusuna ceza hukukçusu olamamama rağmen avukatı olarak katıldım. Ne oğlumu savunacak ne de eylemlerini savunacak değilim. Zira yaşananların savunulacak bir yanı yok; bunu olayın faili olan oğlum da açıkça ikrar ediyor" ifadelerini kullandı.
"Olayın faili olan oğlumun avukatı olarak dosyaya müdahil olmam ve psikolojik sorunları olduğunu ileri sürmem nedeniyle oğlumu işlediği suçtan kurtarmaya çalıştığım düşünülüyor. Ancak ben ne oğlumun işlediği suçtan kurtulması ne de itibarımın zedelenmemesi peşindeyim. Hayatının baharında gencecik bir kız benim oğlumun eylemi nedeniyle son nefesini vermişken 'Ben oğlum elini kolunu sallayarak gezsin' diyemem, isteyemem. Bunu ne bir anne ne bir kadın ne de bir avukat olarak isteyemem" ifadelerini kullandı. Soruşturma dosyasına oğlunun cezai ehliyetinin sorgulanmasını için 17 Kasım tarihinde dilekçe sunduğunu belirten Yomralıoğlu, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: "Bu dilekçe benim bu dosyaya sunacağım son dilekçe olacaktır. Ayrıca savcılık tarafından verilen yayın yasağı kararında da herhangi bir müdahalemin olmadığını, mevcut dosyada bu yönde bir talebimin olmadığını da bildirmek zorunluluğu hissediyorum. Bahse konu yasak taraflardan bağımsız olarak re'sen alınmıştır. Vahim olayın yaşandığı gece bende o hayatının baharındaki yavrumuzla birlikte yaşamayı bıraktım yalnızca ve yalnızca nefes alıyorum. Her ne kadar sorumsuz olmakla itham edilsem de bugün sorumluluk bilinciyle hareket ediyorum ve sorumlu bir anne, sorumlu bir avukat, sorumlu bir kadın sorumlu bir vatandaş olarak yarın gün sonu itibariyle oğlum Can Göktuğ Boz'un müdafiliğinden istifa ediyorum. Yapılacak inceleme ve mahkeme tarafından verilecek kararın yalnızca gerçeği yansıtmasını ve adaletli olmasını temenni ediyorum. Yargı tarafından verilecek karar karşısında boynum kıldan incedir"
GÜNDEM, 17 Kasım 2021 10:59
Yorumlar (0)

Ankara’da Kars, Ardahan, Iğdırlılar Dikkat! Sahte Organizasyonlara Karşı Uyanık Olun

Erzurum’un kurtuluşu Başkent’te kutlandı

ERKEN MÜDAHALE VE OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

Çevreci Komşu Kart’la kesilmekten kurtarılan ağaç sayısı 198 bin 892’ye yükseldi

Kepez, halkın sağlığıyla oynayanlara ‘dur’ dedi

Ankara-İzmir arası 3,5 saate inecek

"Kuduz" alarmı: O Belde 6 ay karantinaya alındı

2 öğrencisini taciz eden Din Kültürü öğretmeni tutuklandı

Emekli promosyonları için yeni dönem başlıyor

Borsa İstanbul’da en yüksek getiri potansiyeli sunan hisseler belli oldu

Saadet Partisi Terme İlçe Başkanlığı: Tarihi Mezarlık İçin Yetkilileri Göreve Çağırıyoruz!

Şam ile SDG Anlaşmaya Vardı: Suriye'de Yeni Dönemin Başlangıcı mı?

Akçaşehir Belediye Başkanı Soner Yeşildaş: Vizyoner Liderliğiyle Kasabasına Değer Katıyor

ABDULKADİR ŞENER DUALARLA ANILDI

Rangers-Fenerbahçe maçına Norveçli hakem

Habersiz fotoğraf paylaşımına hapis cezası

Şeyma Subaşı 5 ayda biten evliliğinin perde arkasını anlattı

Hemşire Sevcan Demir, 2 ay önce evlenmişti... Eşi tarafından satırla öldürüldü

Antalya'da korkunç cinayet 4 yıl sonra aydınlatıldı! İşkence edilerek öldürülmüş

Antalya'da Davulcu gelmeyen mahallenin muhtarından hoparlörlü çözüm

Asya borsaları negatif seyirde

Yaşlılık maaşını almak için evden çıkmıştı, 4 gün sonra cesedi bulundu

İzmir'de dehşet! Eski sevgilisinin darbettiği Fatma Kara hayatını kaybetti

Bakanlıktan enflasyon ve döviz kuru açıklaması

UESKON’dan “Terörsüz Türkiye ve Bölge” Hedefine Destek

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu'ndan Gündeme Dair Açıklamalar

Bursa’da Ressam Doktorlardan Ufuk Turu: Bülent Fidansoy ve Muhteşem Şentürk Panorama1326’da

KALSİAD Başkanı Yasin Burak Arslan: "Terörsüz Türkiye Hedefini Güçlü Şekilde Destekliyoruz"

KEPEZ’DEN ‘ÇÖP TAKSİ’ HİZMETİ

MURATPAŞA’DA 16 MART’TA HAYATİ PROVA

Mine Acar’a Ufuk Üniversitesi’nden Büyük Onur!

Bursa’ya ARKON’un Desteklediği Modern Meslek Lisesi Geliyor!

Saadet Partisi Terme Gençlik Kolları, Gençlik İftarında Buluştu

"Terörsüz Türkiye" Sürecine UESKON'dan Destek

Avaze Türk Müziği Kadınlar Topluluğu'ndan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü konseri

Diyarbakır’da PKK ve DEM Mağduru Kadınlar İftar Buluşmasında Bir Araya Geldi

ADLIHAN DERE'DEN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI

MİTRA LAKİAN'DAN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI

ESRA KARAER'DEN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI
