CUMHURİYET KADINLARI DERNEĞİ'NDEN MEDYAYA ŞİDDET TEPKİSİ
GÜNDEM, 18 Ekim 2024 06:29Cumhuriyet Kadınları Derneği Kepez Özgürlük Şube Başkanı H. Mutlugün Özturan, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu" konusunda bir basın açıklaması yaptı. Özturan, medyanın kadınları aşağılayan ve şiddeti normalleştiren içeriklerine karşı geniş çaplı bir çalışma başlattıklarını duyurdu.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Kepez Özgürlük Şube Başkanı H. Mutlugün Özturan’ın açıklaması şu şekilde;
Cumhuriyet Kadınları Derneği; her tür medya ortamında kadınlarımızı aşağılara iten, onları değersizleştiren ve kadına yönelik şiddeti normalleştiren yayınlara son verilmesi amacıyla geniş çapta bir çalışma başlatmıştır. “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu” adıyla yürüteceğimiz bu çalışma İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünce de desteklenmektedir.
Halkımızın kitle iletişim araçlarında; kadınlarımız, aile kurumumuz, değerlerimiz, kültürümüz yönünden; mevcut(yaşanan) duruma ve medyadan beklentilerine yönelik görüşleri bu çalışmanın omurgasını oluşturacaktır.
Medya ne sunuyor, halkımız ne istiyor?
Gerçeği ortaya çıkarmak ve medyanın önüne koymak istiyoruz.
TV dizilerinde ve öğleden sonra kuşağı programlarında “kadın” daha çok hangi karakterlerde karşımıza çıkmaktadır?
Medya; kadına yönelik, şiddet içeren yayınlarla doludur.
Medya; kadına yönelik , ayrımcılığa dayalı yayınlarla doludur.
Dedikoducu, şiddet gören, dolap çeviren, mutsuz, söz hakkı olmayan, cinseliğini kullanan, aldatan, aldatılan, ezik, saygı görmeyen, yalancı, savurgan, sadakatsiz, eğitimsiz, iş görmeyen, üretmeyen, çalışmayan, cahil….
Aile yapıları da çoğunlukla bu “kadın” tiplerinin yaşadığı ortamlara uygun örneklenmektedir. Sevginin ve iletişimin olmadığı, şiddetin yaşandığı, gizli işlerin çevrildiği, kaynağı belirsiz gelirlere, sınırsız giderlere sahip, mafyaya yasadışı işlere bulaşmış aileler….
Kadının da, ailenin de toplumsal yaşamımızın da SAHTE biçimlerde sunulduğu bir medya kuşatmasıyla karşı karşıyız. Emperyalizmin yoz kültürüne alan açan bir medya kuşatmasıyla karşı karşıyız.
Reeytinği (izlenmeyi) artırmanın yolunu bu yöntemde bulan medya kuruluşları, bu türde dizi ve proğramların halk tarafından beğenildiği ve talep edildiğini savunmaktadır. Medyanın “Toplum talep ediyor, biz de sunuyoruz” söylemi gerçeklerin üzerini kapatmaktadır. Gerçek olan, emperyalist kapitalist sistemin yarattığı yozlaşma kültürünün medya aracılığıyla ve büyük sermayeler eliyle topluma “arz” edildiğidir.
Büyük teknolojik gelişmelerle devleşen kitle iletişim araçları karşısında insanımız “umduğunu değil, bulduğunu” izler durumdadır.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eşgüdümünde yürütülen kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli başlıklardan birisi medyadır. Çünkü medyanın düşüncelerimizi ve sosyal ilişkilerimizi yönlendirme gücü vardır.
Toplumu etkileme ve dönüştürme gücüne sahip medyamızda;
-kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığını sıradanlaştıran,
-kültürel kodlarımızı aşındıran,
-ahlaki yozlaşmaya zemin hazırlayan yayınlar istemiyoruz.
Medyadan;
-Onurlu, çalışkan, fedakar kadınlarımızın, başı dik mücadelesini destekleyen
-Kadınlarımızın üreterek, çalışarak toplumda var olma arzusunu işleyen,
-Milli kültürümüzü besleyen, genç kuşaklara aktarılmasını sağlayan yayınlar istiyoruz.
Medyadan sorumlu devlet kurumlarımızdan ise;
Kitle iletişim araçlarında yayımlanacak yayınları, talep ettiğimiz prensiplere uygunluk yönünden denetleyen bir sistem geliştirmesini bekliyoruz. Saygılarımızla….
Cumhuriyet Kadınları Derneği
Kepez Özgürlük Şube Başkanı
H.Mutlugün Özturan
GÜNDEM, 18 Ekim 2024 06:29
Yorumlar (0)